Tapu harçlarının çok yüksek olduğuna vurgu yapan Akçam, “Tapu harçlarının yüksek olması vatandaşı konutun bedelini tapu üzerinde düşük göstermeye itiyor. Devlet yüksek harç alayım derken aslında çok düşük harç miktarı alarak bu noktada vergiden daha az kazanç sağlamış oluyor” dedi.
ATEM Başkanı Hakan Akçam, tapu harç bedellerinin yüksek olduğunu ifade ederek, “Taşınmaz Değerleme Sistemi'nin tam olarak hayata geçmesi ile hem vatandaş evinin gerçek değerini öğrenmiş olacak hem de vergi kaybının önüne geçilecek. Bunun yolu da tapu harçlarını düşürmekten ve konutun değerlemesini yapmayı işin uzmanlarına bırakmaktan geçiyor” diye konuştu.
“PİYASA FİYATI YERİNE EMLAK BEYAN DEĞERİ KULLANILIYOR”
Şu an güncel olarak uygulanan tapu harcının yüzde 4 oranında olduğunu ifade eden Akçam, “Tapu harç bedeli hem alıcıdan hem satıcıdan yüzde 2 olmak üzere toplam satış bedeli üzerinden yüzde 4 oranında alınır. Basit bir hesaplama ile satış bedeli 2 milyon TL olan bir konut için 80 bin TL harç ödenmelidir. Fakat bu tutar fazla geldiği için taşınmazın gerçek piyasa değeri 2 milyon iken emlak vergi beyan değeri daha düşük rakamlarda gösteriliyor. Sonuç olarak tapu harcı da bu beyan edilen düşük değer üzerinden alınıyor. Tapu harcı olarak 80 bin ödenmesi gerekirken 8 bin gibi rakamlar ödeniyor. Yani tapu harçlarını yüksek bulan vatandaş alım ve satımlarda piyasa fiyatı yerine emlak beyan değeri kullanmayı tercih ediyor” dedi.
Kredili konut alımlarında ödenen harç miktarına da değinen Akçam, “Kredili kullanımlarda ise kredi tutarının altında evin değeri gösterilemediğinden, tapu üzerinde konutun değeri kredi miktarının çok az üzerinde bir miktar olarak gösteriliyor. Diyelim ki konut alırken kullanılan kredi miktarı 1 milyonsa evin değeri de tapuda 1 milyon 5 bin lira olarak gösteriliyor. Yine evin değeri tam olarak bu miktar olmasa da kullanılan kredi miktarının altında göstermenin cezai işlemi olduğundan kredili kullanımlarda kısmen de olsa harç kayıplarının önüne geçiliyor” ifadelerini kullandı.
GAYRİMENKULÜN SATIŞINDAN ÖNCE FİYAT DEĞERLEMESİ YAPILMALI
Tapu harçlarındaki kayıpların önlenmesi için önerilerde bulunan Akçam, Avrupa’da uygulanan yöntemle işlemlerin yapılabileceğini ifade etti.
Avrupa'da olduğu gibi gayrimenkulün satışından önce işin uzmanları tarafından değerlemesi yapılırsa ve belirlenen değer üzerinden konutun fiyatı gösterilirse sorunun çözülebileceğini ifade eden Akçam şunlara değindi: “Satıştan önce gayrimenkul değerlendirme uzmanlarına konutun değer tespiti yaptırılıp, tapu harcı da yüzde 4’ten 1’e indirilirse, sistemin denetlenmesine önem verilip usulsüzlük yapanlara büyük yaptırımlar gelirse tapu harcından elde edilen gelir 10 kat artar. Şu da var ki taşınmaz değerlemesi ile ilgili işlemlerin yürütülmesi görevi Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne yani işin ehline verilmelidir.”
“VATANDAŞ KONUTUNUN GERÇEK DEĞERİNİ BİLMİYOR”
Akçam şunları söyleyerek sözlerini sonlandırdı: “Denetimlerin sıkı olmaması, tapu harcının yüksek olması, gayrimenkullerin gerçek değerlemelerinin uzmanlara yaptırılmaması ve tapuda rayiç bedel yerine gerçek değer üzerinden işlem yapılmamasından dolayı kimse hem konutunun gerçek değerini bilemiyor hem de özetle vergi kaçırılıyor. Taşınmaz Değerleme Sistemi'nin hayata tam anlamıyla geçmesi ile hem kaçırılan vergilerin önüne geçilip vergiden daha yüksek kazanç elde edilebilir hem de her şey şeffaf düzlemde gerçekleşerek vatandaş korunmuş olur.”