Sağlık

Ebeveyn ilişkilerinin yansıması: Aşkın şifreleri nelerdir?

Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna,'' Aşk; karşılıklı saygı, güven ve bağlılık üzerine kurulu bir ilişkidir. İki taraf da ilişkide kendini değerli, özel ve sevgi dolu hissetmelidir. İlişkinizde olgun aşkın belirtilerini görmek, sağlam bir bağ kurmanın anahtarıdır" dedi.

Abone Ol

İki insan arasındaki ilişki bağının kalitesi, genellikle ebeveyn ilişkileri ile şekillenmektedir. Hayatın en başında birincil bakım veren kişi ile kurduğumuz bağ aracılığıyla ilk ortak duyguları hissetmeye başlar; vücut ısısından, hormonlardan ve kokusundan bakım verenin/annenin ne hissettiğini hissederiz ve bu süreç duygusal gelişimimizin temelini oluşturur. İhtiyaçları karşılanan bebekler, yeterince iyi bir bakım veren olduğu ilişkide adeta cenneti yaşar. İlginçtir ki, kurulan bu bağ, ilerideki romantik ilişkilerinde temel taşlarını oluşturur.

İkili ilişkilerde de, bakım verenin bebeğe sunduğu gibi ihtiyacın anlaşılması, duyguların anlamlandırılması ve sevgi ile ilgiyi iki tarafında hissettiği durumda, mutlu bir ilişkinin adımları atılmış olur. Bu durumun eksikliği ise, ilişkilerde kendini değersiz, yetersiz hissetme, şefkat eksikliği gibi durumlara yol açabilir.

Aşkın şifreleri nelerdir?

Duygusal istikrar: Yıpratıcı, yorucu ve yaralayıcı gereksiz öfke açığa çıkmaz. Herhangi bir mesele, kırıcı olmadan çözüme kavuşturulur. Karşısındaki kişiyi küçümseme, aşağılama, kötü davranma sağlıklı bir aşk ilişkisinde görülmez.

Ortak idealler: İlişkide bir tarafın istek ve arzuları, yaşamak istediği hayat değeri diğer kişinin isteğinden, olmak istediğinden farklı ise zorluklar meydana gelebilir. İlişki içerisinde ortak idealizasyon olması önemlidir.

Karşılıklı beğeni ve saygı: Evrensel bir ihtiyaç olan beğenilme arzusunun partnerler arasında karşılaması, iki tarafın da birbirlerinin sevme, sevilme, biricik hissetme ihtiyaçlarını karşılaması mutlu bir ilişki için anahtar roldedir. İlişkide tek tarafın ihtiyacı karşılandığında ya da eşler arası kinaye, eleştiri, şikayet durumu olduğunda bir partner kendini daima kötü hissedecektir. İlişki içerisinde iki tarafın da kendini değerli, özel, biricik ve beğeniliyor hissetmesi önemlidir.

Sevgi: Gerçek sevgi her zaman kendini ifade edecek bir yol bulur. Sözel olarak cümlelerle, davranış olarak beden diliyle. İyi bir ilişki sevginin, ilginin, tutkunun karşı tarafa hissettirildiği ve bundan rahatsızlık duyulmadığı ilişkidir.

Bağlanmaktan korkmama: İlişki ilerledikçe ve çiftlerin birbiri ile paylaşımları arttıkça daha fazla birbirine bağlanma gerçekleşir. Olgun aşkta, kişiler birbirine bağlanmaktan korkmaz, bundan rahatsızlık duymaz. Sürekli frene basılan bir ilişkide, yakınlık kurdukça uzaklaşma isteği olduğunda, ilişkiye isim koymakta çekince duyulan durumlarda kişiler partnerlerine bağlanmaktan ve aralarındaki bağın güçlenmesinden korkabilir.

Terk edilme korkusu: Sağlıklı bir ilişkide; “Acaba beni terk eder mi?”, “Ayrılır mı?” gibi terk edilme düşünceleri yoktur.  Bu durum ilişkinin coşku ve heyecanını hissetmek yerine kişinin kendisini frenlemesine, kaygılı hissetmesine yol açabilmektedir.

Güven ve taahhüt: Olgun bir aşk ilişkisinde, geçiştirici kaçamak cevaplar vermek yerine geleceğe dair ya da an içinde verilen sözler tutulur.

Kuşku olmadan sevgi: İlişkide kişi “Acaba partnerim beni seviyor mu?” diye kuşkuya düşmez. Gerçek bir sevgi ilişkisinde kişi sevildiğini hisseder. Ya da tam tersi “Ben ne kadar seviyorum partnerimi?”, “Acaba x olsa daha mı mutlu olurum” gibi kıyaslama cümleleri düşünceye gelmez.

Partneri detaylı tanımlama: Kişi partnerini tanımlarken sadece dış görünüşüne göre ya da belli bir kategoriye göre tanımlamaz. Detaylı ve ayrıntılı olarak dış görünüşünü, kişiliğini, inanışlarını, kişiyi özel kılan her detayı ile birlikte ayrıntılı olarak tanımlar.

Cinsel şeffaflık: İlişkide çiftler cinsellik konusunda birbirine karşı şeffaf ve açık olmalıdır. Kişi cinselliğin farklı boyutundan zevk alsa bile eleştirilme, reddedilme ve yanlış anlaşılma korkuları ile bunu partneri ile paylaşmaktan çekinip, geleneksel ilişki tarzı kurarak ilişkisini yürüttüğü zaman, bir süre sonra partnere karşı açık olamadığı için bu durum aşkı zayıflatabilmektedir.

Dış etkenlerden bağımsızlık: Diğer insanların, ilişkideki kendi yerini koruma arzusu ile söyledikleri, kişinin partneri hakkındaki fikrini değiştirmez ve kişi bundan etkilenmez. Örneğin: Kişinin arkadaşı sevgilisi ile daha fazla vakit geçirdiği için, sevgilisi hakkında olumsuz yorumda bulunabilir.

Denge ve özerklik: İlişki içerisinde denge, olgun aşk için çok önemlidir. İlgi, şefkat, yakınlık, tutkuyla bir olmak ile birlikte, kişilerin kendilerine ait dünyalarının da olduğu gerçeği ile hem bireysel hem de çift olarak özerkliklerine saygı duyulması ve bunu koruyabilmeleri çok önemlidir.