Glutatyon, vücutta doğal olarak bulunan ve antioksidan olarak görev yapan bir tripeptit molekülüdür. Glutatyon, amino asitler olan glutamik asit, sistein ve glisinin birleşmesiyle oluşur. Vücuttaki hücrelerde bulunur ve antioksidan özellikleriyle bilinir. 

Antioksidanlar, serbest radikaller olarak adlandırılan zararlı moleküllerin vücutta neden olduğu oksidatif stresin nötralize edilmesine yardımcı olurlar. Serbest radikaller, hücre hasarına yol açarak DNA, proteinler ve lipitler gibi hücresel bileşenlere zarar verebilir. Oksidatif stresin azaltılması için antioksidanlar, bu zararlı etkileri ortadan kaldırabilir veya en aza indirebilir. 

Alperen Korucu

Glutatyonun vücutta birkaç önemli işlevi vardır: 

*Antioksidan Etki: Glutatyon, serbest radikalleri etkisiz hale getirerek oksidatif stresin azaltılmasına yardımcı olur. 

*Bağışıklık Sistemi Desteği: Bağışıklık sistemi sağlığı için önemlidir; çünkü bağışıklık sistemi hücreleri, enfeksiyonlarla savaşmak için oksidatif stres altında çalışabilirler. Glutatyon, bu hücrelerin korunmasına yardımcı olabilir. 

Soğuk Havalarda Omurga Sağlığını Korumanın Yolları Soğuk Havalarda Omurga Sağlığını Korumanın Yolları

*Detoksifikasyon: Vücutta toksinlerin ve ağır metallerin temizlenmesi ve atılmasında rol oynar. Glutatyon, karaciğerde detoksifikasyon süreçlerini destekler. 

Glutatyonun yeterli düzeyde olması, genel sağlık ve bağışıklık sistemi için önemlidir. Bazı durumlarda, yaşlanma, beslenme alışkanlıkları, stres, hastalıklar veya diğer faktörler glutatyon seviyelerinin düşmesine neden olabilir. Bu durumda, dengeli bir beslenme, yeterli uyku, düzenli egzersiz ve gerekirse doktor önerisiyle glutatyon takviyeleri gibi önlemler alınabilir. Glutatyon eksikliği, vücutta normalde bulunması gereken glutatyonun düşük seviyelerde olması durumunu ifade eder. Glutatyon, hücrelerde doğal olarak sentezlenen bir antioksidandır ve oksidatif stresle mücadelede önemli bir rol oynar. Bu nedenle, glutatyon eksikliği vücutta çeşitli olumsuz etkilere neden olabilir. 

Glutatyon eksikliği bazen yaşlanma, çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları, stres, hastalık, genetik faktörler veya bazı ilaçlar gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu durumda, bazı belirtiler ortaya çıkabilir: 

*Zayıf Bağışıklık Sistemi: Glutatyonun bağışıklık sistemine olan etkisi, düşük seviyelerde olduğunda enfeksiyonlara karşı direncin azalmasına neden olabilir. 

*Oksidatif Stres Artışı: Glutatyon eksikliği, serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı koruma sağlamada zorluk yaratabilir. Bu durumda hücreler ve dokular oksidatif stres altında kalabilir. 

*Karaciğer Problemleri: Glutatyon, karaciğerde detoksifikasyon süreçlerini destekler. Glutatyon eksikliği, karaciğerin toksinleri ve atıkları temizleme kapasitesini etkileyebilir. 

*Kronik Hastalıklar: Bazı kronik hastalıklarla, özellikle oksidatif stresin arttığı durumlarla glutatyon eksikliği arasında bağlantılar bulunabilir. 

Glutatyon eksikliği olan kişiler, dengeli beslenme, stresten kaçınma, yeterli uyku, düzenli egzersiz ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarıyla glutatyon seviyelerini artırabilirler. 

Kaynak: Harutyun ÇERME