Türk Edebiyatının unutulmaz isimlerinden biri olan Hüseyin Siret Özsever 27 Şubat 1959’da dünyaya gözlerini yumdu. Kendisinin sanat dolu hayatından bahsetmek istiyorum.
Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Hüseyin Siret Özsever, 1872 yılında doğmuş, ancak yaşamı boyunca edebiyatla ve siyasetle iç içe geçen bir hikaye yazmıştır. Şairin hayatı, hem döneminin siyasi olaylarına tanıklık etmiş hem de kendi içsel yolculuğunu anlamamıza olanak sağlamıştır.
Hüseyin Siret Özsever, Mülkiye Mektebi'nden mezun olduktan sonra Hariciye Mektebi'nde ve Nafia Tercüme kaleminde çalışmıştır. Ancak siyasi duruşu, II. Abdülhamid döneminde onu Hısnımansur'a (Adıyaman) tahrirat katibi olarak sürüklemiştir. Bu süreçte, şairin hayatıyla siyasetin iç içe geçtiği bir dönemi yakalamış, hatta İstanbul hükümeti tarafından idama mahkûm edilmiştir.
1896-1898 yılları arasında Edebiyat-ı Cedide topluluğunda yer alarak, dil, şekil, tema ve sanat anlayışı bakımından döneminin önemli akımının bir parçası olmuştur. Aşk, kadın, tabiat ve özlem gibi bireysel temaları işleyen şiirleri, onu Edebiyât-ı Cedîde'nin ortak özelliklerini sürdüren bir şair yapmıştır.
Meşrutiyet'in ilanından sonra Türkiye'ye dönüşü, onun hayatındaki döneme damgasını vurmuştur. Vilayet mektupçuluğu ve Hazinei Evrak Müdürlüğü gibi görevlerde bulunmuş, İsviçre'ye gitmiş ve Mütareke döneminde İstanbul'a dönerek edebiyat öğretmenliği ve Hariciye nezareti mektupçuluğu gibi görevlerde bulunmuştur.
Edebiyatı Cedide topluluğu içinde Tevfik Fikret'in etkisi altında kalarak yazdığı şiirler, onun nazım tekniğine ve dile önem veren bir şair olduğunu gösterir. Adıyaman'a sürüldükten sonra takma ad olarak kullandığı "Ömer Senih" ile bilinen Hüseyin Siret Özsever, sonraki şiirlerinde hece ölçüsünü denemiş ve dilde sadeliği benimsemiştir.
Hüseyin Siret Özsever'in eserleri arasında "Leyâl-i Girizan (Kaçan Geceler)" (1910), "Bağbozumu" (1928), "Kargalar" (manzum yergiler, 1932), ve "Kıvılcımlı Kül" (1937) gibi önemli yapıtlar bulunmaktadır. Bu eserler, şairin duygularını, düşüncelerini ve döneminin atmosferini yansıtan birer aynadır.
Hüseyin Siret Özsever, yaşadığı dönemin zorluklarına ve siyasi karmaşasına rağmen kendi özgün üslubunu bulmuş, edebiyatseverlere zengin bir miras bırakmış bir şairdir. Onun yaşam öyküsü, hem edebiyat tarihine hem de Türk şiirine önemli katkılarda bulunan bir ismin hikayesini anlatmaktadır.