Manisa Davası, 26 Aralık 1995 tarihinde Manisa’da yaşanan bir olayla başladı. Çoğu lise öğrencisi olan 16 genç, yasa dışı örgüt üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alındı. Gençlerin gözaltında işkence gördükleri iddiaları, hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı. Bu dava, insan hakları ihlalleri ve adalet arayışı açısından önemli bir simge haline geldi.

Olaylar, gençlerin bir vagona “Paralı eğitime hayır” yazdığı gerekçesiyle evlerine yapılan baskınlarla başladı. Gözaltına alınan gençler, duvarlara yazı yazmak, bildiri dağıtmak ve yasa dışı örgüte üye olmak gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Ancak, ailelerinin ve avukatlarının çabalarıyla gençlerin gözaltında işkenceye maruz kaldığı ortaya çıktı. Bu durum, kamuoyunda büyük bir tepki yarattı ve davanın uluslararası boyut kazanmasına neden oldu.

Manisa Davası, yalnızca gençlerin yargılanmasıyla sınırlı kalmadı. Aynı zamanda, işkence iddiaları nedeniyle polisler hakkında da dava açıldı. Uzun yıllar süren yargı süreci sonunda, gençler beraat etti ve suçsuz oldukları kanıtlandı. Polisler ise işkence suçundan toplam 85 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu dava, Türkiye’de insan hakları mücadelesinin önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.

Murat Kurum: Vatandaşlarımız yuvalarına kavuşana kadar uyku yok! Murat Kurum: Vatandaşlarımız yuvalarına kavuşana kadar uyku yok!

Manisa Davası, yalnızca bir hukuk mücadelesi değil, aynı zamanda insan hakları ihlallerine karşı verilen bir direnişin sembolü olarak tarihe geçti. Bu olay, adaletin sağlanması ve insan haklarının korunması için verilen mücadelenin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. 

Editör: Gökçe Acar