Bugün yani 5 Ekim, tüm dünyada kutlanan Dünya Öğretmenler Günü. Ne önemli bir gündür ki daha hayata atılmadan bize hayatın en olduğunu anlatan, dünyayı yorumlamamızı sağlayan ilkokul öğretmenlerimiz değil midir? Öğretmenlerin emekleri saymakla bitmez. Ya da muhakkak hayatımızda iz bırakan bir öğretmenimiz olmuştur. Hangimiz çocuğumuza hayatımızda iz bırakan öğretmenimizden bahsetmemişizdir ki… 5 Ekim’in tüm dünyada Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına gelecek olursak, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılında Dünya Öğretmenler Günü olarak ilan edilmiştir. 1994’ten bu yana her yıl 5 Ekim tarihi yüzden fazla ülkede “Dünya Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaktadır. Dünya Öğretmenler Günü’nün geçmişi, uluslararası öğretmen örgütlerinin katkılarıyla 5 Ekim 1966 tarihinde ILO ve UNESCO tarafından “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”nın alınmasında yatmaktadır. Tüm dünya öğretmenleri için önemli olan tarihi kararla öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik önemli bir adım olmuştur. Öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdikleri görevin taşıdığı önemi, uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen kararın yıldönümü olması nedeniyle 5 Ekim tarihinin öğretmenlik mesleği açısından evrensel bir önemi vardır. Fakat birde işin başka boyutu var ki o da atanamayan öğretmenler. Atanmayı bekleyen o kadar çok öğretmen var ki… Her birinin tek umudu şuan biran önce kendilerini bekleyen öğrencileri ile kavuşmak. Var olan sayıya göre şuan 460 bin öğretmen atanmayı bekliyor. Evet, 460 bin… Bu çok büyük bir sayı. Bu kadar atama bekleyen öğretmen varken her yıl açılan eğitim fakülteleri ile fen edebiyat fakültelerini de görmezden gelmek olmaz. Bahsettiğim fakültelerden ise her yıl 100 bine yakın öğretmenin mezun edildiği söyleniyor. Eğer öğretmen ataması her sene olduğu gibi küçük sayılarla devam ederse sendikalar, 2023 yılına kadar atanmayı bekleyen 1 milyon öğretmenin olacağından bahsediyor. Sizce de bu durum çok feci değil mi? Bahse konu olan sayılar ortadayken şuan yapılacak en iyi şey sanırım öğretmen atamalarını artırmak olacaktır. Gül yüzlü çocukları eğitim-öğretim aşkıyla tutuşan öğretmenleri ile kavuşturmak olacaktır. Bu vesile ile atanamayan, atanan tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlu olsun…