Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin Gelecek Partisi ile düzenlediği ortak grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Arıkan, özellikle Türkiye'nin ekonomik durumuna değinerek, “Küresel ve bölgesel krizleri yanlış ekonomi politikalarına sütre yaparak, ekonomiyi önce batırıyorlar, sonra kurtarıcı edasıyla ortaya çıkıyorlar” dedi. İktidarın yanlış ekonomi politikalarını eleştiren Arıkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da sert bir şekilde eleştirdi. "Sayın Cumhurbaşkanı, bazen ülkeyi 20 yıldan fazladır kendisinin yönettiğini unutuyor. Ya da kendisini başka bir ülkenin Cumhurbaşkanı zannediyor!" ifadelerini kullanan Arıkan, iktidarın uyguladığı politikaların halkı zor durumda bıraktığını söyledi.
“İktidar Çetelerle İş Birliği Yapıyor”
Arıkan, sağlık sektörüne de değinerek, "Sağlık sektörünü çetelere bırakan iktidar, Sağlık Bakanlığı eliyle de doktorlarımızı ve aile hekimlerimizi, olması gereken tüm şartlardan uzak bir şekilde çalıştırıyor" dedi. Aile hekimlerinin başlattığı 5 günlük iş bırakma eylemini desteklediğini belirten Arıkan, sağlık çalışanlarının haklarını savunduklarını vurguladı.
“Saraydan Mahkemelere Gidiliyor”
Arıkan, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı yapılan protestolarda 9 gencin tutuklanmasına da tepki göstererek, “28 Şubat sürecinde yaşananların benzeri maalesef bugün yine yaşanıyor. Sizin 28 Şubat'ın mimarlarından sadece bir farkınız var. O zaman kararlar askeri vesayetten mahkemelere giderdi. Şimdi saraydan mahkemelere gidiyor" dedi. Arıkan, hukukun üstünlüğü ilkesinin ayaklar altına alındığını ve iktidarın demokratik hakları yok saydığını belirtti.
“Küresel Krizlere Sütre Yapıyorlar”
Arıkan, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu, iktidarın yanlış ekonomi politikaları ile ilişkilendirerek, “Küresel ve bölgesel krizleri yanlış ekonomi politikalarına sütre yaparak; ekonomiyi önce batırıyorlar, sonra kurtarıcı edasıyla ortaya çıkıyorlar” dedi. Bu politikaların, halkı zor durumda bırakıp, kendilerini de kurtarıcı olarak tanıttığını ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik, “Sayın Cumhurbaşkanı, bazen ülkeyi 20 yıldan fazladır kendisinin yönettiğini unutuyor. Ya da kendisini başka bir ülkenin Cumhurbaşkanı zannediyor!” eleştirisinde bulundu.
“Ticareti Yaparım, Ses Çıkaranı Tutuklarım”
Mahmut Arıkan, iktidarın dış politika ve ticaret anlayışını çelişkili bulduğunu belirterek eleştirilerini dile getirdi. Arıkan, “Siz millete dış politika güzellemeleri yapıyorsunuz. Biraz da bizim menfaatlerimize odaklanın deyince bir alınganlık alıp başını gidiyor!” şeklinde konuşarak, özellikle Türkiye’nin İsrail ve ABD ile ilişkilerindeki tutarsızlığa dikkat çekti. Ayrıca, iktidarın ticaret yapma tutumu ve muhalefeti susturma politikasını eleştirerek, “Ticareti yaparım, ses çıkaranı da tutuklarım zihniyetiyle yol yürünmez” dedi. Arıkan, iktidarın çelişkili yaklaşımına da vurgu yaparak, “Hamburger yemeyelim, kola içmeyelim ama akaryakıt gönderelim, çelik gönderelim, tel örgü gönderelim” ifadeleriyle, boykot çağrılarına rağmen yapılan ticaretin tutarsızlığını gündeme getirdi.
“Adalet ve Hakkaniyet İktidar Döneminde Zarar Gördü”
Arıkan, iktidarın sosyal politikalara verdiği zarara da değindi. "Maalesef bu ülkede adalet, hakkaniyet, inanç, kültür, aile, gençlik en büyük zararı, kendini güya muhafazakâr-demokrat olarak tanımlayan bu iktidar döneminde gördü" diyen Arıkan, daha adil ve hakkaniyetli bir yönetim anlayışı için Saadet Partisi'nin çözüm önerilerini sundu. Ayrıca, engelli ve yaşlı aylıklarında hane halkı endeksli hesaplamalardan birey endeksli hesaplamaya geçilmesi gerektiğini belirtti.
“Kaza Değil, İhmaldir”
Madenciler Günü’nü kutlayan Arıkan, madencilik sektöründeki iş güvenliği sorunlarına dikkat çekti ve “Güneşe hasret kalan tüm madencilerimizin Madenciler Günü’nü kutluyorum. Soma’da, Amasra’da, Madenköy’de ve daha birçok yerde yaşanan kazalar yüzlerce kardeşimizin canına mal oldu. Tedbirlerin alınmadığı, denetimin yapılmadığı, çalışana değer verilmediği bir sistem fıtrat ile açıklanamaz. Bu fıtrat değil ihmaldir” ifadelerini kullandı. Ayrıca, özelleştirmelere karşı olduklarını ve bu konuda takipçi olacaklarını belirtti.
Mahmut Arıkan'dan Sonra Kürsüye Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Çıktı
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'ın ardından kürsüye çıkan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, özellikle Suriye'deki iç savaş ve dış politika konularında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, iktidara yönelik eleştirilerde bulunarak, Türkiye'nin geleceği için diplomatik bir çözüm sürecine girilmesi gerektiğini vurguladı.
‘’Suriye’de Savaş Değil Diplomasi Zamanı’’
Davutoğlu, Suriye'deki iç savaşın daha fazla uzatılmaması gerektiğini belirterek, “Şimdi savaş vakti değil, diplomasi vakti” ifadelerini kullandı. Suriye’de kalıcı barışın sağlanabilmesi için uluslararası aktörlerle görüşmeler yapılması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, “Rusya, İran, Amerika, İngiltere, Fransa ve Çin ile temasa geçin. Birleşmiş Milletler’e mektup yazın ve Suriye’de geçiş hükümeti kurulsun diye talepte bulunun” dedi. Halep’te derhal sivil bir yönetim kurulması gerektiğini belirten Davutoğlu, “Suriye’yi birleştirin, sakın bölmeyin. Kürtleri dışlamamak lazım, oradaki Kürtler Türkiye’ye müzahirdir” şeklinde konuştu.
“Suriye, Türkiye ile İran arasında bir savaş alanı haline gelmemeli ”
Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye politikasında daha dikkatli ve dengeli olması gerektiğini ifade ederek, “Suriye, Türkiye ile İran arasında bir savaş alanı haline gelmemeli. İran ile yakın temasta olun, ancak müslümanlara kim zulmederse onun karşısında hep birlikte durmalıyız” dedi. Suriye’deki barış süreci için Türkiye ve İran’ın birlikte çalışması gerektiğini belirten Davutoğlu, “Suriye barışını birlikte gerçekleştirelim. Bırakın Mezhep ayrımlarını, Musul, Kerkük gibi kritik bölgeleri o halklar kendileri yönetsin” ifadelerini kullandı.
“Filistin İçin Gençlerin Direnişi Desteklenmeli”
Davutoğlu, Filistin meselesine de değindi ve özellikle Türkiye'de "Denizden Nehire Özgür Filistin" sloganı atan gençlerin tutuklanmasını eleştirdi. “Trump, Netanyahu’nun yaptığı soykırımı destekliyor ama Ankara’dan ses yok. İktidar, bu onurlu direnişi bastırmaya çalışıyor. Eğer suçsa, biz de bu suçu işliyoruz. Bu gençlerimizin yalnız olmadığını gösterelim, onlarla birlikte ayağa kalkalım” dedi. Filistin’e yönelik gençlerin haklı çağrılarının desteklenmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, “Bu gençler yalnız değil, biz de onları yalnız bırakmayacağız” dedi.
“Şahsiyetli Dış Politika”
Davutoğlu, hükümetin dış politikası ile ilgili ciddi eleştirilerde bulundu. "İktidarın izlediği dış politika, teslimiyetçi bir çizgide ilerliyor. Avrupa’nın liderleri, Türkiye’yi kendi menfaatleri doğrultusunda nasıl ikna ettiklerini anlatıyorlar" diyen Davutoğlu, “Türkiye'nin dış politikası daha şahsiyetli olmalı, biz ‘şahsiyetli dış politika’ diyoruz” şeklinde konuştu. Davutoğlu, iktidarın dış politika hatalarının Türkiye'ye büyük maliyetler getirdiğini, bu hatalardan ders alınması gerektiğini ifade etti.
Davutoğlu, Türkiye’nin güvenliği ve bölgesel istikrarı için daha aktif bir dış politika izlenmesi gerektiğini belirtti. “Türkiye’nin menfaatlerini korumak için daha güçlü bir diplomasi izlenmeli” diyen Davutoğlu, iktidara, dış politikada daha dikkatli ve net bir yaklaşım benimsemesi çağrısında bulundu. “Bu iktidar döneminde sütten ağzımız o kadar yandı ki, yoğurdu mecburen üfleyerek yiyoruz” diyen Davutoğlu, Türkiye’nin dış politikada daha öngörülebilir ve tutarlı bir strateji izlemesi gerektiğini vurguladı.