MHP lideri Devlet Bahçeli, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için "Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun. Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın" ifadelerini kullandı. Peki, Umut hakkı nedir? Umut hakkından kimler yararlanabilir?Umut hakkından yararlanan var mı? İşte detaylar...
UMUT HAKKI NEDİR?
Umut hakkı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından şekillendirilmiş bir hukuk ilkesi olup, özellikle ömür boyu hapis cezası alan mahkumlar için geliştirilmiştir. Bu ilkeye göre, mahkumlar yaşam boyu hapis cezası alsalar bile bir gün serbest kalma ihtimaline sahip olmalıdırlar.
UMUT HAKKINDAN YARARLANAN VAR MI?
Umut hakkından faydalanabilecek kişiler genel olarak şu şekilde tanımlanabilir:
Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası Alanlar: Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan kişiler, cezaevinde belirli bir süre kaldıktan sonra umut hakkı çerçevesinde cezalarının gözden geçirilmesini talep edebilirler. Mahkumun cezaevi süresince sergilediği davranışlar ve topluma geri dönme potansiyeli bu gözden geçirme sürecinde önemli faktörlerdir.
AİHM Kararlarına Tabi Ülkelerdeki Mahkumlar: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) taraf olan ülkelerde ömür boyu hapis cezası alan mahkumlar, umut hakkından faydalanabilirler. AİHM'in kararları gereği bu kişilerin cezalarının belirli bir süre sonra yeniden değerlendirilmesi zorunludur.
İyi Hal Gösteren Mahkumlar: Umut hakkı, mahkumların iyi hal göstermesi ve rehabilitasyon süreçlerine katılımına dayalıdır. Bu nedenle, cezaevinde olumlu bir gelişim kaydeden mahkumlar, umut hakkından yararlanma olasılığına sahiptir.
Anayasa ve Uluslararası Hukuka Dayalı Taleplerde Bulunanlar: Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaparak umut hakkından faydalanma talebinde bulunulabilir. Ayrıca, AİHM'e bireysel başvuru yaparak bu hakkın tanınması talep edilebilir.
Umut hakkı, mahkumların insan hakları bağlamında gelecekte özgürlüklerine kavuşma umudunu canlı tutmayı amaçlar. Aksi takdirde, bir insanın ömür boyu hapiste kalmasının insanlık dışı bir muamele olduğu kabul edilmektedir.
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin İkinci Bölümü’nün 18 Mart 2014 tarihinde verdiği Öcalan (No.2) – Türkiye kararında “umut hakkı” değerlendirilmiş ve Öcalan’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının koşullu salıverilme hakkı olmaksızın infaz edilmesi ile ceza infaz kurumunda yalnız tutulma koşullarının (tecritin), Sözleşmenin 3. maddesini ihlal ettiğine karar verilmiştir. Mahkeme; Abdullah Öcalan’ın, Sözleşmenin 3., 7. ve 8. maddeleri kapsamına giren ihlal iddialarını ise reddedip, 5., 6., 13. ve 14. maddelerin ihlaline ilişkin olanlar hakkında karar vermeye gerek olmadığı sonucuna varmıştır. Böylece, Öcalan’ın tutulduğu İmralı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun 17.11.2009 tarihinden itibaren şartlarının kötü olduğuna dair başvuruyu reddedip, sağlık konusunda yaşandığı söylenen zehirlenme iddiasını ise dayanaktan yoksun bulmuş ve esastan incelemeye değer görmemiştir.(Prof. Dr. Ersan Şen)
Müebbet hapis cezalarında “koşullu salıverilme” ve “umut hakkı” kavramları, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin Vinter kararında incelenmiştir. 9 Temmuz 2013 tarihli Vinter ve diğerleri - Birleşik Krallık kararında Mahkeme, müebbet hapis cezasının Sözleşmenin 3. maddesi ile korunan değerler ile uyumlu olabilmesi için, serbest bırakılma ve gözden geçirme şartlarının birlikte mevcut olması gerektiğine karar vermiştir. Mahkeme ayrıca; müebbet hapis cezasının belirli süre geçtikten sonra (Vinter kararında bu süre 25 yıldır) değerlendirilmesi usulünün, gerek Avrupa Hukukunda ve gerekse Uluslararası Hukukta desteklenen bir fikir olduğunu kabul etmiş idi. (Prof. Dr. Ersan Şen)