Zina, genellikle evlilik dışında cinsel ilişki olarak tanımlanan bir suçtur. Ancak, bu tanım ülkeden ülkeye, kültürden kültüre farklılık gösterebilir. İslam hukuku, bazı İslam ülkelerinde ve bazı diğer topluluklarda zina suçunu kapsayan daha spesifik bir tanım sunar.
İslam hukukuna göre zina, evli bir kişinin başka bir evli kişiyle ya da evli olmayan bir kişiyle cinsel ilişkiye girmesi olarak kabul edilir. Bu tür bir ilişki, İslam topluluklarında genellikle evlilik kurallarına aykırı olduğu için ciddi bir hukuki suç olarak görülür.
Farklı ülkelerde ve hukuki sistemlerde zina suçuna uygulanan cezalar büyük ölçüde değişiklik gösterir. Bazı ülkelerde zina suçuna hapis cezası uygulanırken, diğerlerinde maddi cezalar veya kırbaç cezaları gibi fiziksel cezalar da bulunabilir. Ancak, birçok modern hukuk sistemi, bireylerin özel yaşamlarına müdahale eden bu tür cezaların insan haklarına aykırı olduğunu savunmaktadır.
Ülkemizde zina suçuna ilişkin cezalar arasında kırbaç cezası da bulunmaktadır. Ancak, bu cezanın uygulanıp uygulanmaması ve ne şekilde uygulanacağı konusundaki belirsizlikler, toplumda geniş çaplı bir tartışma yaratmaktadır.
Zina suçuyla ilgili cezalar, ülkemizin hukuki sistemine ve yerel değerlerine dayanmaktadır. Hukukçular, bu cezanın insan haklarına aykırı olup olmadığı konusunda farklı görüşlere sahiptir. Bazıları, bireylerin özel yaşamlarına müdahale olarak gördükleri kırbaç cezasının, modern hukuk normlarıyla uyumlu olmadığını savunmaktadır.
Yetkilileri, zina suçuyla ilgili cezaların, toplumun ahlaki değerlerini koruma amacı taşıdığını belirtirken, insan hakları savunucuları ise bireylerin özel yaşamlarına müdahale eden cezaların hukuka aykırı olduğunu ifade etmektedir.
Zina suçuna ilişkin cezalar konusunda toplumsal bir uzlaşı arayışında olduğunu belirtirken, bu süreçte hukuki reformların da gündemde olduğu ifade edilmektedir. Ancak, konuyla ilgili net bir politika oluşturulması ve hukuki belirsizliklerin giderilmesi için henüz somut adımlar atılmış değil.