Yakın zamanda Netflix’te yayımlanan “3 Cisim Problemi” isimli dizi, evrenle ilgili reel veya kurgusal bazı fizik kuramlarını ve bilim dünyasına ilişkin gerçekleri merkezine alarak son zamanların en fazla konuşulan dizisi oldu.
Cixin Liu tarafından yazılan üçleme roman serisinden uyarlanan dizi, adını serinin ilk kitabı olan “3 Cisim Problemi”nden alıyor. Serinin türü “cerebral sci-fi thriller”, yani beyinsel bilim-kurgu gerilim olarak tanımlanıyor.
“3 cisim problemi” matematikte ve fizikte tanımlanmış bir problem. Dizi, 3 cisim problemini yaşayan “trisolaris (3 güneş)” isimli gezegendeki ileri teknolojiye sahip bir uygarlığın, kendilerine yeni bir yaşam alanı ararken dünya ile iletişime geçmelerini ve sonrasında gelişen olayları anlatıyor.
Tarihsel gerçeklerle de beslenen dizi, dünyadaki bir grup bilim insanının başından geçen olaylar üzerinden bilim dünyasında işlerin nasıl yürüdüğünü de gözler önüne sermiş. Fermi paradoksu, kuantum dolanıklığı, oyun teorisi, kaos teorisi, yapay zeka, parçacık hızlandırıcı, nanofiber teknoloji, kriyojenik uyku, ışık hızı problemleri, güneşin bir anten görevi görüp göremeyeceği gibi konulara değinen dizinin öyle detaylı fizik bilgisi ile izleyiciyi sıktığını düşünmeyin. Dizide bu kuramların çoğuna sadece değiniliyor, bazıları ise dizide oynanan bir simülasyon oyunu içerisinde açıklanıyor.
Ancak diziyi izlerken ister istemez şöyle sorular sorabilirsiniz. Fermi paradoksu da nedir? 3 cisim problemi gerçekten çözülemiyor mu? Nanofiber teknolojiyi kullanan bir ülke var mı? Kadının içine atladığı tank da neydi?
Peki ya oyun teorisi!
İşte dizinin bünyede yarattığı etki bu…
Ben de diziyi izlerken bu ve benzeri soruların cevaplarını araştırdım. Araştırırken de “3 cisim problemi dizi analizi” başlıklı içerikleri gezindim. Birbirinin kopyası bu içeriklerin bazılarının oldukça keyifli olduğunu söylemeliyim, ancak dizide geçen fizik kuramlarının gerçekliğini veya kurgusal tarafını daha iyi anlamak için Prof. Dr. Erkcan Özcan’ın katıldığı youtube söyleşisine bakmanızı tavsiye ederim.
Sonuçta bilimi, bilim insanından dinlemek, kulaktan kulağa oynamaktan iyidir…
Keyifli haftalar…