Sevgili okur, yerel seçimleri yakın zamanda ardımızda bırakmışken, yerel yönetimlerin önemine bir kere daha değinelim istedim.
Yerel nitelikteki gereksinimleri karşılamak amacıyla kurulan ve hukuk düzeni içerisinde oluşturulmuş anayasal kuruluşlardan olan yerel yönetimlerin, vatandaşın ihtiyaç duydukları ya da duyabilecekleri kamusal hizmetlere ulaşabilecekleri ilk adreslerden olması sebebiyle, yerel halkla koordineli, onların taleplerini dinleyen, ihtiyaçlarını gözlemleyen ve faaliyetlerini de o doğrultuda gerçekleştiren yönetimlerin, toplumsal sağlığa ve mutluluğa katkısının önemini, daha önce de bu köşede defalarca hatırlatmıştık.
Ekonomik anlamda dezavantajlı gruplara destek olunması son derece önemli ve fakat bu desteğin insan onurunu zedelemeyecek koşullarda sağlanması temel ilkelerden biri olmalı.
Tam da bu şiarla hareket eden Ankara Büyükşehir Belediyesi, gönülleri kazanmayı sürdürüyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, “Fitre Ver” kampanyası ile 24 bin 200 aileyle dayanışma noktasında, ihtiyaç sahibi ve hayırsever vatandaşlar arasında bir köprü görevini üstlenip, bir elin verdiğini diğer elin görmemesini sağlayarak, önemli bir dayanışma örneğine imza attı.
Ülke ekonomik krizdeyken böyle bir yardımlaşma örneğiyle, 81 il ve yurt dışından toplam 17 bin 600 kişinin katıldığı kampanya ile yardımsever vatandaşlar, 24 bin 200 Başkentli ihtiyaç sahibi vatandaşın yanında oldular.
Sosyal belediyecilik şiarıyla hareket eden, vatandaşın ihtiyaç ve arzularını, sağlığını ve sıhhatini sürekli gözeten yerel yönetimleri kutluyor ve bir kez daha sözlerimi Edip Cansever’in Mendilimde Kan Sesleri şiirinden bir dizeyle bitiriyorum:
“Gülmek, bir halk gülüyorsa gülmektir.”
Sevgi ve umutla!