Komediden bilim kurguya, dramdan aksiyona, binlerce içeriği izleyici ile buluşturan Netflix, her geçen gün yeni içeriklerini izleyici karşısına çıkarmaya devam ediyor.
Yalnızca dizi, film değil belgesel, biyografik içerikler de sunan platformun kullanıcı sayısı da oldukça fazla. Dünyanın dört bir yanında içeriklerin tek bir yerde buluşturulduğu platformda ne izleyeceğini bulamayanlar için beğendiğim fantastik filmleri derledim.
Diğer türlerden tamamen ayrılan ve büyük bir kitlesi olan fantastik kurmacada çok fazla içerik yer alıyor. Ancak etkileyici fantastik filmlere rastlamak biraz zor. Bu sebepten fantastik film izlemeyi sevenler araştırma yapıyor. İşte çok beğeneceğiniz fantastik fimler...
Pan's Labyrinth (2006) – IMDB Puanı 8.2
Küçük bir çocuğun hayal gücünden daha etkileyici bir şey olmadığı gibi bazen de daha korkutucu bir şey olmayabiliyor. 1944'ün Falanjist İspanya'sında, sadist bir ordu subayının kitap kurdu üvey kızı, ürkütücü ama büyüleyici bir fantezi dünyasına kaçar. Savaş travmaları içinde kalan bu küçük kızın zihninde karanlık bir yolculuğa çıkarız. Karanlık fantastik dünyalar yaratmaktaki başarısıyla tanıdığımız Guillermo del Toro, "Pan's Labyrinth"in senaryo ve yönetmenliğini üstleniyor. En İyi Sinematografi, En İyi Sanat Yönetmenliği ve En İyi Makyaj dallarında Oscar ödüllü, En İyi Senaryo, En İyi Müzik ve En İyi Yabancı Film dallarında ise adaylığı bulunuyor.
The Fall (2006) – IMDB Puanı 7.8
Çocukların zihnindeki fantastik dünyadan bahsetmişken, "The Fall"u da eklememiz gerekir. Yaşlı bir adam, zeki bir genç kıza bir fantastik hikaye anlatırken, kızın parlak hayal gücü adamın hikaye anlatımını ete kemiğe büründürerek mitolojiden ve etnik kültürden ilham alan bir dizi canlı ve renkli hayali olay yaratır. "The Fall", herkesin hayal gücünü harekete geçirebilen ve en derinlerde saklı çocuksu duygularına meydan okuyabilen, görsel olarak çarpıcı bir film. Başından sonuna kadar tek bir spesifik hikaye anlatmaması nedeniyle konsantrasyon gerektiren bir film olsa da harcadığınız zamanın karşılığını veriyor. Senaryo ekibinde de yer alan yönetmeni Tarsem Singh'ın dört yılda çektiği film, ayrıntılarıyla gerçekten nakış gibi detayla ve ince ince işlendiği belli olan bir yapım.
Pirates of the Caribbean Serisi
Johnny Depp'in canlandırdığı Kaptan Jack Sparrow isimli korsan ile ünlenen "Pirates of the Caribbean", hem Depp'in renkli oyunculuğu hem de eğlenceli hikayesi ile keyifli bir seyir sunuyor. Bu filmler, Johnny Depp'in zaten oldukça tanınan bir oyuncu olmasına rağmen gerçek anlamda parlamasını sağlayan yapımlar. Ancak "Pirates of the Caribbean" serisini dünyaca ünlü hale getirip bu kadar ilerlemesini sağlayan da Depp'in ta kendisiydi. İlk filmin yönetmeni Gore Verbinski, Johnny Depp ile ilgili verdiği bir röportajda Depp'i sadece kendi haline bıraktığını ve istediği şekilde oynamasına alan tanıdığını anlatmıştı. Bu yöntem ve Depp'in performansı sayesinde hem efsanevi Jack Sparrow karakteri doğmuş oldu hem de film inanılmaz bir popülarite elde etti. Demirci Will Turner'ın, valinin kızı olan aşkı Elizabeth Swann'ı, Jack'in artık ölümsüz olan eski korsan müttefiklerinden kurtarmak için eksantrik korsan Kaptan Jack Sparrow ile iş birliği yapmasıyla başlayan seri, daha pek çok okyanus efsanesiyle devam ediyor. Seri "Pirates of the Caribbean: The Curse of the Black Pearl" (2003) ile başlıyor. Onu "Pirates of the Caribbean: Dead Man's Chest" (2006), "Pirates of the Caribbean: At World's End" (2007), "Pirates of the Caribbean: On Stranger Tides" (2011) ve "Pirates of the Caribbean: Dead Men Tell No Tales" (2017) takip ediyor.
A Monster Calls (2016) – IMDB Puanı 7.4
Conor, yaşıtlarından çok daha fazla meseleyle uğraşmaktadır. Sevgili ve özverili annesi hastadır. Buyurgan büyükannesiyle çok az ortak noktası var. Babası binlerce kilometre uzağa yerleşti. Ancak Canavar, bir gece yatak odasının penceresinde göründüğünde Conor, beklenmedik bir müttefik bulur. Kadim, vahşi ve amansız Canavar, Conor'a hayal gücü ve gerçeği güçlü bir şekilde birleştiren bir cesaret, inanç ve hakikat yolculuğunda rehberlik eder. Karanlık temaları ve fantastik unsurları ustaca dengeleyen "A Monster Calls", harika bir büyüme hikayesi.
Inside Out (2015) – IMDB Puanı 8.2
Çocukların fantastik dünyasıyla devam ediyoruz ve bu yolculukta bazen korku içinde kalırken bazen gözyaşlarımıza hakim olamıyoruz. Göz alıcı bir fantastik animasyon olmasının yanı sıra "Inside Out", yer yer oldukça hüzünlü olabilen bir film. Pixar animasyonlarında, ne kadar uçuk olursa olsun, bir şekilde mutlaka kendimizle özdeşleştirebileceğimiz, duygusal hikayeler izliyoruz. Bunların en iyi örneklerinden biri de "Inside Out". Bir büyüme hikayesi olan "Inside Out", büyürken bazen bunun sancılarını ve geride bıraktığımız şeylerin kaybını bize hatırlatacak tarzda bir film. Bunu da genç Riley'nin zihnindeki Sevinç, Korku, Öfke, İğrenme ve Üzüntü duygularının insansılaştırılmasıyla izliyoruz.
Crouching Tiger, Hidden Dragon (2000) – IMDB Puanı 7.9
Ünlü yönetmen Ang Lee'nin bu muhteşem yapımı "Crouching Tiger, Hidden Dragon", fiziksel ve duygusal mücadelenin en iyi örneklerinden biri. Bu fantastik filmdeki dövüş koreografileri bugün hala aşılabilmiş değil. Genç bir Çinli savaşçı, ünlü bir kılıç ustasından bir kılıç çalar ve ardından ulusun sınırında gizemli bir adamla romantik bir macera dünyasına kaçar.
The Princess Bride (1987) – IMDB Puanı 8.0
Genç bir çocuğun büyükbabası, evde hasta yatağındayken, gerçek aşkıyla yeniden bir araya gelme arayışında sayısız engelle, düşmanla ve müttefikle karşılaşan bir korsana dönüşen bir çiftçinin hikayesini okur. Fantastik ve komediyi harmanlamak çok zor bir iş olabiliyor çünkü gözümüz bu tür yapımlarda epik görsellere ve olaylara alışık, bu da istemsiz bir ciddiyet getiriyor. Ancak nadiren de olsa bu kırılımı iyi bir şekilde başaran yapımlar var; William Goldman'ın yazıp Rob Reiner'ın yönettiği "The Princess Bride" ise bunun örneklerinden biri. Hızlı tempolu, samimi ve kesinlikle zahmetsizce yapılmış gibi görünen bu film, komik bir peri masalı. Kostümlerden özel efektlere, fantastik dünya tamamen ciddiye alınıyor; yalnızca hikayesi, mizahı da ciddiye alıyor.