CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13 Haziran 2023 tarihinde TBMM’de gerçekleşen, yeni yasama yılının ilk CHP Grup Toplantısı’nda konuştu. Seçimlerden sonra gerçekleşen ilk grup toplantısında Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle;
Değerli arkadaşlarım, bu bizim ilk grup toplantımız. Yemin törenini gerçekleştirdik. Ama bu seçim döneminde demokrasi konusundaki endişelerimizi haklı kılan bir gelişme oldu. Bir milletvekili arkadaşımız hala yemin edemedi. Biz CHP olarak bu ülkeye demokrasiyi getiren bir partiyiz, nerede haksızlık hukuksuzluk varsa o haksızlığın giderilmesi için mücadele eden bir partiyiz. Önemli olan bu milletin iradesiyle seçilen bir milletvekilinin hala Anayasa’ya aykırı olarak hapishanede tutulmasıdır. TBMM'nin onurunu, şerefini, haysiyetini koruyacak olan bir numaralı isim TBMM Başkanıdır, bu konuda suskun davranamaz. Milletvekilinin derhal hapisten çıkıp gelmesi ve parlamentoda yemin etmesi gerekiyor. Demokrasinin erdemi de, güzelliği de budur.
Biz CHP’liler olarak neden diyoruz CHP demokrasinin güvencesidir, Türkiye’nin geleceğidir diye, neden diyoruz insan haklarının güvencesidir diye. İşte bunun için; bizden olsun veya olmasın bir kişi haksızlığa uğruyorsa sahip çıkmamız gerekiyor. Biz bunu yapıyoruz ve bunu yapmaya devam edeceğiz.
Bir seçim dönemini artısıyla eksisiyle geçirdik. Elbette oturup değerlendireceğiz. Güzel bir atasözümüz var; “Yolu doğru olanın yükü ağır olur”. Yolumuz doğrudur ve yükümüz ağırdır. Biz 85 milyonun yükünü taşıyan bir partiyiz.
Biz her zaman ve her yerde haksızlığa uğrayanların, mazlumların, düşüncesini ifade etmek isterken şiddet görenlerin, fakirin fukaranın, kendisini kimsesiz hissedenlerin yanında olduk. Çünkü Gazi Mustafa Kemal’in bize bir sözü vardı, Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesizdir diye. Biz tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruduk. Çünkü biz insandan insanlıktan, düşünceden, düşünce özgürlüğünden yanayız. Farklı düşüncelerin dile getirilmesinden yanayız. Aksi halde bu ülkeye demokrasiyi getirmemeyiz.
Bize oy veren 25 milyon aşkın vatandaşımızla aynı duygularla sandığa gittik. Bir değişim yapacaktık. Ülkemize demokrasiye getirecektik. Beklediğimizi alamadık. Açıkça ifade etmek gerekirse kazanamadık. Arkasından elbette ki eleştiriler gelecekti, tamamını da saygıyla karşılıyorum. Ama kalemi eline alıp da önyargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir.
Kimsenin yaşam tarzından ötürü eleştirilmediği güzel bir Türkiye inşa edecektik. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğiz, inançla kararlılıkla yola devam edeceğiz. Bu ülkeye demokrasiyi gerçek anlamda getirmek için yolumuza devam edeceğiz.
25 milyonu aşkın vatandaşımızın oyunu aldık. Oy veren vermeyen bütün vatandaşlarımıza teşekkür ederim. 25 milyon vatandaşımıza şunu söylemek isterim, aynı hüznü ve aynı duyguları yaşıyoruz. Çünkü hedefimiz, amacımız birdi. Çünkü bu ülkeye bütün güzellikleri getirmek istiyorduk. Ama sakın ola ki bu bizi umutsuzluğa mahkum etmesin. İnsanlık tarihi adalet mücadelesi tarihidir, hak mücadelesi tarihidir, zulümle zalime karşı mücadele tarihidir, demokrasi tarihidir. Ve bu ülkede o mücadelenin mihenk taşı Cumhuriyet Halk Partisidir.
25 milyonu 30 milyon yapmak da CHP’lilerin boynumun borcudur. Demokratik yollarla, inançla bunu yapmak zorundayız. Saraya seslenmek isterim, işte siz bu iradeyi teslim alamayacaksınız, demokratların iradesini, insan haklarını savunanların iradesini, kötülüklere karşı iyiliği savunanların iradesini asla teslim alamayacaksınız. Biz değişeceğiz, yenileceğiz, güçleneceğiz ve memleketin bu yalan ve iftira siyasetinin içinde olmasına asla izin vermeyeceğiz.
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti en umutsuz anlarda küllerinden yeniden doğmasını bilmiştir, yeniden doğacaktır, yine doğacaktır. Bitmeyen istibdat dönemi yoktur. Çünkü karşısında hürriyet diyenler daima vardır ve var olacaklardır.
Kemal Kılıçdaroğlu bu büyük mücadelenin sadece bir neferidir. Ben CHP’nin bir üyesi olma şerefini, bu partinin Genel Başkan’ı olma şerefini ömrüm boyunca taşıyacağım. Ben bir Genel Başkan olarak partimin sadece bugünü ve yakın geleceğini değil, uzun hedefli yapısını düşünüyorum. Hiçkimse unutmasın, gemiyi limana sağlam götürmek, yine kaptanın görevidir. Kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin.
Şimdi köklü bir çınarın altında yeni filizler ve yeni kadrolarla ve mücadelemize omuz veren vatandaşlarımızla devam edeceğiz. Bu çınarı büyüteceğiz ve yeni filizler gelecekler. Ben bu değişimin ve yeniliğin parçası olmak istiyorum diyen bütün yoldaşlarıma, arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Önce bireysel beklentilerden tamamen arınmak zorundayız. Çünkü söz konusu vatansa gerisi teferruattır, asıl hedefimiz budur. Ve gençlere seslenmek istiyorum gelin CHP’ye üye olun, gelin köklü mücadelemize destek olun. Kapımız her aydınlığa açıktır.
Yıllarımı verdiğim demokrasi, adalet ve huzur dolu davamızda, mücadele azminden bir adım dahi geriye atmadım, atmayacağım.
Değişimin önünü sonuna kadar mutlaka açacağım. Bütün bu mücadelelerin sonunda hiç kimse endişe etmesin, mutlaka kazanacağız.
Nazım’ın dediği gibi;
Eğer hak haksızlıktan yüce,
Sevgi nefretten üstün,
Aydınlık karanlıktan güçlüyse,
Çaresi yok usta.
Biz kazanacağız!