Stand-up, aslında ilkel ancak gelişim evreleri açısından kendi içerisinde farklı dallara ayrılarak önemli gelişim gösteren alanlardan biri. Her toplumun, kendi mizah anlayışından doğan stand-up’lara daha çok güldüğü aşikar. Ayrıca hiçbir toplumda da eminim ki tek düze bir mizah anlayışı yoktur. Hele ki bizim gibi çok kültürlü, geniş coğrafyalı bir toplumun mizah anlayışı asla tekdüze olamaz. Ancak mizahın önemli performanslarından biri olan stand-up, ülkemizde daha çok son yıllarda yaygınlaştı. 1978 yılında Türkiye’de Orhan Boran ile başlayan stand-up kültürü, elbette sürekli artarak ilerledi, ancak ayda yılda bir bilet alıp gittiğimiz bu performans, artık mahalle barlarında her hafta gidilebilen etkinlikler olarak karşımıza çıkıyor...
Geçmişten günümüze stand-up gösterilerinin sayıca artmasının yanında niteliğinin de önemli değişim/gelişim gösterdiğini görüyoruz. Yeni “stand-up”çılarımızla artık geçmişte esprisini asla yapmadığımız konuların da mizaha konu edilebildiği daha özgür bir yapı inşa ediliyor. Din, dil, mezhep, cinsellik, cinsel tercih/yönelim, annelik-babalık gibi kutsal veya tabu gördüğümüz konuların mizahın konusu yapılmasından çekinilmiyor. Ofansif mizah gerçi hala bazılarımız için biraz ürkütücü ama değişen zaman içinde neyin ürkütücü neyin olmadığı eşiği de çok ilerilere taşınmış durumda. Çünkü mizahı yargısız bir şekilde sergilemeyi ve okuyabilmeyi öğrenen ve öğreten bir nesil yetişti, yetişmeye de devam ediyor...
Ve bu sevindirici gelişim, hem kişisel yaşantımıza hem de toplumsal yapıya inanılmaz katkı sağlıyor...
Nasıl mı?
Her şeyden önce mizah insanları eğlendirme/rahatlatma aracı. İyi bir mizah, insan sağlığının önemli bir destekçisi. Yapılan araştırmalar mizahın, kişi üzerinde fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel birçok yararı olduğunu gösteriyor. Örneğin kişinin enerji düzeyini artırarak anksiyetesini azalttığı ve negatif duyguları uzaklaştırdığını gösteriyor. Mizah sayesinde öfke ve stresten uzaklaşıp olay ve durumlara daha hoşgörülü ve nükteli yaklaşıyoruz.
Ayrıca mizah karşımızdaki kişide daha pozitif bir izlenim bırakmamızı da sağlıyor. Sohbet konularımızın içerisine mizahı eklemek kişiyi sempatik ve samimi gösteriyor. Ve karşımızdakinin anlattıklarına daha çok dikkat kesilmemizi sağlıyor. İlgi yakınlaşmayı, öğrenmeyi, karşımızdakini dinlemek suretiyle onu daha iyi anlamamızı sağlıyor. Bu pozitif etkileşim, sosyal birlikteliğin oluşturulması, rolleri eşitleme, zor ve istenmeyen durumların üstesinden gelme gibi umut sağlayıcı ve rahatlatıcı tutumları teşvik ediyor.
Mizah bu terapötik etkilerinden dolayı, ister planlı olsun ister kendiliğinden gelişsin tadından yenmiyor...
Ve “Neden stand-up izlemeye gidelim sorusu da?” anlamlı bir cevap buluyor.
Çünkü iyi bir stand-up mizahın en güzel canlı performanslarından biri...
Çünkü yaşamın doğası gereği zor ve katlanılmaz olduğu ülkemizde stand-up kültürünün desteklenmesi oldukça elzem...
Çünkü stand-up’ta herkes için güzel bir sığınak var...
Keyifli haftalar...