Ridley Scott’ın yönettiği 2001 yapımı Black Hawk Down (Kara Şahin Düştü) filmi, modern savaşın acımasız yapısını çarpıcı bir biçimde anlatan bir yapımdır. Mark Bowden’ın aynı adlı kitabından uyarlanan film, 1993 yılında Somali’de yaşanan gerçek bir askeri operasyonu konu alıyor. Aynı zamanda savaş muhabiri de olan Mark Bowden operasyona katılan askerlerle yaptığı röportajları bir kitapta topluyor. Filmde bu gerçekliğe bağlı kalarak, ABD ordusunun Mogadişu'daki bir operasyon sırasında yaşadığı aksilikler, yoğun çatışmalar ve askerlerin hayatta kalma mücadelesi, belgeselvari bir gerçekçilikle ekrana yansıtılıyor. Filmde gerçekten o gün operasyona giden pilotların bazıları da rol almışlar ve yine operasyona katılan yüksek rütbeli askerlerden de filmin çekimleri sırasında yardım alınmış. Filmin oyuncu kadrosu oldukça geniş, elbette bir başrol var ama neredeyse diğer oyuncularında bir o kadar rolleri var. Filmin belli başlı oyuncularını sayacak olursak; Josh Hartnett, Ewan McGregor, Jason Isaacs, Tom Sizemore, William Fichtner, Eric Bana, Sam Shepard, Ewen Bremner, Tom Hardy, Ron Eldard, Orlando Bloom, Brendan Sexton Iii ve Gabriel Casseus gibi oyuncular rol almışlardır.
Film, ABD Özel Kuvvetleri’nin Somali’deki bir operasyonunu anlatıyor. 1993 yılında Somali, iç savaş ve kıtlıkla boğuşurken, Birleşmiş Milletler yardım çalışmalarına öncülük etmeye çalışıyor. Ancak ülkenin en güçlü savaş aşiretlerinden biri olan Mohamed Farrah Aidid ve milisleri, insani yardımları engelleyerek kendilerine alıyor. ABD ordusu, Aidid’in üst düzey adamlarını yakalamak için bir operasyon düzenliyor. Başlangıçta 30-45 dakika sürmesi planlanan bu operasyon, kötü giden planlama, istihbarat eksiklikleri ve teknik hatalar nedeniyle bir felakete dönüşüyor. Milisler, ABD’ye ait iki Black Hawk helikopterini düşürünce, askerler yoğun çatışmaların ortasında kalıyor. Takviye birliklerin ve kaçış yollarının sınırlı olmasıyla Amerikan askerleri, uzun saatler süren acımasız bir hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Filmdeki karakterlere gelirsek; film, geniş bir oyuncu kadrosuna sahip ve hepsi de gerçek hayattaki askerlerden esinlenerek oluşturulmuş karakterleri canlandırıyorlar. Matt Eversmann (Josh Hartnett): Genç bir takım lideri olan Matt İlk kez liderlik ettiği bir operasyonun kaosa dönüşmesiyle büyük bir sorumluluk üstleniyor. Savaşın acımasız yüzüyle, ilk kez bu kadar yakından karşılaşıyor ve liderlik konusunda büyük bir sınav veriyor. Savaşın acımasızlığı karşısında askerlerine moral vermeye çalışıyor. Hoot Gibson (Eric Bana): Tecrübeli ve soğukkanlı bir Delta Force askeridir. Savaş konusunda duygusuz gibi görünse de diğer askerleri korumak ve kurtarmak için her şeyi yapıyor. Diğer askerlere duyguya yer vermeden hayatta kalmanın yollarını öğretiyor. Mike Durant (Ron Eldard): Helikopter pilotudur. Black Hawk düştükten sonra hayatta kalma mücadelesi veren ve Somali milisleri tarafından esir alınan bir askerdir. Jeff Sanderson (William Fichtner): bu karakterde sert ve kararlı bir Delta Force askeridir. Tecrübeli, soğukkanlı ve savaşın ortasında liderlik yapan bir karakterdir.
Ridley Scott, Black Hawk Down filmi ile savaşın ne kadar karmaşık ve öngörülemez olduğunu anlatıyor. Film, milliyetçilik ya da kahramanlık propagandası yapmaktan çok, savaşın insani boyutuna odaklanıyor. Savaşın bir satranç oyunu gibi planlanamayacağını, en iyi stratejilerin bile sahada beklenmedik olaylarla altüst olabileceğini gösteriyor. Filmde askerler arasındaki bağlılık, kardeşlik ve dayanışma da çok güçlü bir şekilde işleniyor. Zor durumdaki bir askeri geride bırakmamak, onların en büyük motivasyonu. Genç askerlerin zor durumlarda liderlik etmeyi öğrenmesi, hayatta kalmak için verdikleri mücadele de filmde önemli bir yer tutuyor. Film politik bir duruş sergilemese de, ABD’nin askeri operasyonlarının beklenmedik sonuçlara yol açabileceğini ima ediyor.
Filmin teknik yönünden de bahsedecek olursak; görüntü yönetmeni olan Slawomir Idziak, daha çok el kamerası kullanarak izleyiciye savaşın içindeymiş hissi yaşatıyor. Toz, duman ve güneş ışığı kullanımı, Somali’nin sıcak ve karmaşık atmosferini mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Bu filmle, 2002 yılında En İyi Film Kurgusu Oscar'ı ödülünü alan Pietro Scalia’nın kurgusu da sahne geçişlerini ve çatışma anlarını inanılmaz derecede dinamik hale getirerek kaos hissi yaratırken, izleyiciye olayların akışını net bir şekilde aktarıyor.  Filmin aldığı diğer bir ödülde yine Oscar'da En İyi Ses Miksajı ödülüdür. Ses Tasarımı, Silah sesleri, helikopter gürültüleri ve patlamalar oldukça gerçekçidir. Müzik yerine genellikle savaşın doğal sesleri kullanılıyor, bu da sahnelerin etkisini artırıyor. Müzik gerekli yerlerde tabiki de minimal düzeyde kullanılmıştır. Yine Hans Zimmer’in yaptığı müzikler, filmde minimalist ve vurucu melodileriyle atmosferin etkisini güçlendiriyor. Özellikle filmin sonunda çalan "Leave No Man Behind", parçası savaşın duygusal yükünü oldukça iyi yansıtan bir parça olmuştur diyebiliriz. 
Black Hawk Down, savaş filmlerine ilgi duyan herkesin izlemesi gereken bir yapım. Savaşın görkemli ve kahramanca olmadığını, aslında ölüm, kaos ve hayatta kalma mücadelesiyle dolu bir gerçeklik olduğunu anlatıyor. Yani bir kahraman vurgusu ya da destansı bir anlatım güderek propaganda vari bir anlatım tarzı kullanılmıyor filmde. Tamamen olan neyse onlar gösterilmeye çalışılmış diyebiliriz. Bu da Ridley Scott’ın usta yönetmenliğiyle, oyuncu kadrosunun performanslarıyla ve teknik ekibin özveriyle çalışmaları sayesinde film, hem güzel bir aksiyon yapımı, hem de aynı zamanda savaşın insani boyutunu da ağırlık gösteren bir yapım olarak öne çıkıyor. İzlemeyenlerin izlemesini tavsiye ederim iyi seyirler...

Not: Filmin içinde son bilgilendirici yazısında ve uyarlandığı kitap da saldırı sırasında 1000 den fazla Somali'linin öldürüldüğü, 19 Amerikan askerinin hayatını kaybettiği, 70 kadarının da yaralandığı yazıyor.