Bu soru tartışılıyor. Neden tartışılıyor?

Nasıl tartışılmasın ekonomik gelişmeler bir yandan, teknolojik gelişmeler diğer taraftan, diğer taraftan da siyasi gelişmeler öncelikle foto muhabirliği üzerinde etkisini gösteriyor. 

Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. Türkiye’de 80’li yıllarda gazetelerde foto muhabiri sayısı en çok olduğu dönem. Gazetelerin İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Trabzon, Erzurum Gigi ofislerinde çok sayıda foto muhabiri görev yapabilirken bu sayı 90’larda biraz azalmış olsa da asıl büyük istihdam düşüşü dünyada da Türkiye’de de 2000’li yıllarda en üst seviye çıktı. Dünya’da basın sektörü yüzde 40 gibi bir oranda küçülme yaşarken Türkiye’de bu oran biraz daha yüksek oldu. 

2000 ile 2010 yılı arasında özellikle foto muhabiri sayısı gazetelerde yüzde 75 oranında azaldı. Bir gazetenin Ankara bürosunda 4 foto muhabiri çalışıyorsa bu sayı 2010 sonrasında 1’e kadar düştü. Dönemim önemli gazeteleri kapanma tehlikesi ile karşı karşıya gelirken hatta kapanırken. Ayakta kalanlarda İlk olarak foto muhabirlerini gözden çıkardılar. 

Ülkemizde durağan, hatta nicelik olarak gerileme dönemi yaşadığımız bu dönemde tüm ibreler olumsuzluğu işaret ediyor. Bu ibrelerden biri de foto muhabirlerinin imzalarının yayımlanması. Geçen yıl bununla ilgili bir de tablo hazırlamış ve sunmuştum sizlere. Foto muhabirleri için durum çok acı verici boyutlarda. Bu sadece günümüzün değil geçmiş dönemlerin de sorunlarındandı fakat bu dönem özellikle çığırından çıkmış, freni patlamış kamyon gibi. Foto muhabirlerinin emeğine kimse saygı göstermiyor, emekleri yok sayılıyor, imzaları atılmıyor.

Gelecek hafta sizlere imzasız fotoğraflarla ilgili tablo sunacağım. Foto muhabirlerinin emeklerine saygı göstermeyen, o emekleri çiğneyerek yükselen bu mahalleden. 

Bu meslek biter mi? 

Bu sorunun cevabı haber fotoğrafına gerek değerini vermek isteyip istememizle ilgili. O nedenle şimdilik cevapları çok net olmayabilir bu sorunun. Fakat şunu söylemek de zor değil. Sapla samanı karıştırdığımız gibi fotoğraf, reklam amaçlı fotoğraf ile haber fotoğrafını birbirine karıştırdığımız an zaten foto muhabirliğinin tanımını bozarak yeterince zarar veriyoruz. 

Yine de bu olumsuz yönü gösteren ibrelerin yönünü tersine çevirmek mümkün. Gerçek foto muhabirliğinin ne olduğunda ısrar ettikçe bizler, haber fotoğrafı talep ettikçe okurlar, fotoğraf izleyenleri bu gidişatı tersine çevirebilirler. Yeter ki isteyelim.