Çağan Irmak'ın 2014 yapımı Unutursam Fısılda filmi, Türkiye sinemasında melodram türünde önemli bir yere sahiptir. Film, geçmiş ile şimdi arasındaki bağları konu edinerek, hayaller, aşk ve aile temalarını işlemiştir. 1970'lerden başlayarak günümüze kadar uzanan bir hikayeyi anlatan film, seyirciyi Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısındaki değişimlere tanıklık ettirmiştir. Müzik ve umut dolu sahneleriyle izleyiciyi nostaljik bir yolculuğa çıkarırken, aynı zamanda hüzünlü bir aile hikayesini de gözler önüne sermiştir. Filmin oyuncu kadrosunda; Farah Zeynep Abdullah, Hümeyra, Işıl Yücesoy, Mehmet Günsür, Gözde Cığacı, Kerem Bürsin, Gürkan Uygun, Lale Başar, Reha Özcan, Jale Aylanç Bülent Düzgünoğlu, Hülya Gülşen, Evren Duyal, Gümeç Alpay, Meriç Aral, Erhan Kaleli gibi oyuncular rol almışlardır.
Filmin konusu, genç yaşlarda kasabasından ayrılıp müzik dünyasında şöhrete ulaşmayı hayal eden Hatice’nin hayat hikayesi etrafında döner. Hatice, küçük bir kasabada, otoriter babası ve kısıtlayıcı çevresiyle baskı altında yaşayan genç bir kadındır. Hayali, müzikle uğraşmaktır. Ancak yaşadığı kasaba, onun bu hayaline destek olmaktan çok, onun önünde bir engel gibi durur. Hatice’nin kasabadan çıkıp şöhrete uzanan yolculuğu, farklı kuşaklar arasındaki çatışmalara, aile bağlarına ve kişisel hayallere kadar uzanır.
Filmde başlıca karakterler; Hatice, ünlü olduktan sonraki ismi ile Ayperi, ablası Hanife, sevgilisi Tarık ve kasabanın farklı üyeleridir. Hatice, cesur, gözü kara ve hayalperest bir genç kız olarak hikayenin merkezindedir. Ablası Hanife ise daha sessiz ve fedakar bir karakter olarak karşımıza çıkar; Ayperi’nin aksine daha naif ve kasaba yaşamına ayak uydurmuştur. Tarık ise, Ayperi’nin hayallerini paylaşan ve onu müzik yolunda destekleyen bir gençtir. Aralarındaki bağ, hikayeyi hem romantik hem de dramatik bir boyuta taşır. 
Unutursam Fısılda filmi, nostaljik ve duygusal bir atmosfere sahiptir. Film, büyük oranda İzmir’in Ödemiş ilçesinde ve İstanbul’da çekilmiştir. Bu bölgeler, hikayeye doğal ve içten bir atmosfer kazandırmıştır. Taş sokaklar, eski yapılar ve doğal güzellikler, filmde karakterlerin yaşadıkları dönemin ruhunu taşımaktadır. Çekim mekanları izleyiciye Türkiye’nin tarihi ve kültürel dokusunu yansıtırken, aynı zamanda karakterlerin içsel dünyalarına da bizleri götürmeyi başarmıştır.
Filmin teknik özellikleri oldukça başarılıdır. Yönetmen Çağan Irmak, renkler ve ışık oyunları ile dönemsel atmosferi başarılı bir şekilde ekrana taşımıştır. Ayperi’nin gençlik yıllarını yansıtan sahnelerde sıcak renkler ve parlak ışıklar kullanılırken, yaşlılık dönemine geçildiğinde daha soğuk tonlar hakim olur. Bu görsel ayrım, karakterin hayatının farklı dönemlerini vurgulamak için etkili bir araç olmuştur. Görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki, Ege’nin güzelliklerini ve dönemsel detayları başarılı bir şekilde yansıtarak filme estetik bir derinlik katmıştır. Filmdeki sahneler, duygusal anları öne çıkaracak şekilde kurgulanmış ve yavaş bir tempo tercih edilmiştir. Irmak, kamera açılarını ve ışıklandırmayı, karakterlerin ruh hallerini daha iyi yansıtmak için özenle seçerek kullanmıştır. Özellikle yakın çekimler, karakterlerin duygusal anlarını izleyicilere doğrudan ileterek duygusal bir bağ kurmalarını sağlamıştır.
Filmin müzikleri de, hikayenin merkezinde yer almış ve hikayenin anlatımını güçlendirmiştir. Kenan Doğulu’nun bestelediği, Farah Zeynep Abdullah'ın seslendirdiği şarkılar, sanki Ayperi’nin hayallerini ve özlemlerini dile getirmiştir. Filmde yer alan şarkılar, dönemin ruhunu yansıtarak seyirciye nostaljik bir his de vermiştir ve duygusal yoğunluğu artırmıştır. Ayperi’nin sahneye çıkarken söylediği parçalar, hikayenin hem ritmini hem de dramatik yönünü pekiştirmiştir. Bu müzikler sayesinde seyirci, Ayperi’nin yaşadığı heyecanı, mutluluğu ve acıyı daha da derinden hissetmiştir diyebiliriz.
Özetle film, etkileyici hikayesi, karakterleri, mekan ve kostüm tasarımı, duygusal müzikleri ve başarılı oyunculuklarıyla Çağan Irmak filmografisinde önemli bir yer edinmiştir. Film, seyirciyi hem geçmişe götürmüş, hem de bireysel hayallerin, toplumsal baskılarla olan mücadelesini duygu dolu bir şekilde anlatmıştır.