Çağan Irmak'ın 2013 yapımı “Tamam Mıyız?” Filmi, Türk sinemasında dram türünde etkileyici bir örnek olarak dikkat çekmektedir. Film, birbirinden farklı hayatlara sahip iki insanın yollarının kesişmesi ve birbirlerinin düşüncelerini anlamaları üzerine kurulu. Çağan Irmak, bu hikaye de insanın en derin duygularına dokunan, aşk, dostluk ve kabullenme temalarını işliyor. Film, hayatı farklı algılayan, ancak bir araya gelerek yaşamlarının yolunu bulan Temmuz ve İhsan karakterlerinin serüvenini anlatıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Deniz Celiloğlu, Aras Bulut İynemli, Zuhal Gencer, Aslı Enver, Sumru Yavrucuk, Uğur Güneş, Gürkan Uygun gibi oyuncular rol almışlardır.
İhsan, fiziksel engelleri nedeniyle yaşamı oldukça sınırlı bir şekilde sürdüren, içine kapanık, naif bir gençtir. Temmuz ise özgür bir karakterdir: yaşama sevinci dolu, özgür ruhlu, ama aynı zamanda içsel takıntıları ile de mücadele eden bir adamdır. Üstelik bir sabah uyandığında sevgilisinin ayrılık mesajıyla da yeni karşılaşmıştır. Temmuz, hayatına bir anlam katmakta zorlanırken, bir gün yolu rüyasında gördüğü İhsan'la kesişir ve bu karşılaşma, onun ve İhsanın iki karakterin de birbirini değiştirdiği bir şekilde gelişir. Filmin senaryosunda, diyaloglarla dolu bir anlatım yapılmaya çalışırken, aynı zamanda sözlerin ötesinde bakışlar ve sessizliklerle de çok şey anlatılmaya çalışılmıştır. İhsan ve Temmuz'un arasındaki dostluk, film boyunca ilerler, gelişir ve karakterler, insanların görünümlerinin ardındaki aradıkları eksik parçayı bulurlar. Bu, dostluk aslında hayatta kalma gücünü ve becerisini birlikte aşmanın önemini vurgulamış ve seyirciye insan ilişkilerinin gücünü hissettirmiştir.
Çağan Irmak'ın yönetmenlik tarzı, özellikle duygusal sahnelerdeki incelikli ayrıntılarla bir kez daha ile öne çıkıyor. Kamera açıları ve çekim teknikleri, karakterlerin ruh hallerini anlatmak için özenlice kullanılmış. Özellikle yakın çekimlerle İhsan'ın yalnızlığını ve Temmuz'un içsel çatışmalarını daha yoğun hissettirerek, seyirciyi bu iki karakterin yerine koyarak empati kurmalarını başarmıştır. Film boyunca kullanılan müzikler de duygusal sahnelerin etkisini arttırmıştır.
Film, İstanbul'da çeşitli mekanlarda çekilip mekan kullanımında, karakterlerin ruh hallerini yansıtan mekanların özenle seçildiği açıktır. Temmuz'un yaşadığı sokaklar, renkli ve hareketlidir. Bu mekanlar onun düzenli ve enerjik olduğunu yansıtırken, İhsan'ın evi ise daha kasvetli, sınırlı ve sakin bir atmosfer hakimdir. Bu mekan farklılığı, karakterlerinin iç dünyalarını da gözler önüne serer ve film boyunca da seyirciye zengin bir görsel deneyim yaşatır.
Filmi izlememiş olanlar için konu detaylarından bahsetmeden; Çağan Irmak, bu filmde Türk toplumunun belli başlı sorunlarına, aile yapısına ve toplumun kabul görme yönüne de yer verdiğini bizlere gösteriyor diyebiliriz. İhsan'ın ailesiyle yaşadığı şeyler, özellikle bedensel engelli bir birey olarak toplumda kendini ifade edebilmesi gibi konulara ışık tutmuştur. Örneğin çok sıkılıyorum demesi bile kendini ifade edememesinin bir sonucudur. Aynı zamanda Temmuz'un aile baskısı, ötekileştirme ve bunun sonucunda bir özgürlük arayışı da, bireylerin üzerindeki baskının dışavurumudur. Film, insanın kendini bulma ve kabul etme sürecini İhsan ve Temmuz'un ilişkisi üzerinden anlatırken, seyirciyi de bu sorgulamanın içine çeker. Her iki karakter de yaşamlarının kontrolünü yeniden ele almanın ve kendilerine çıkış yolu bulabildikleri genlerin varlığını keşfederler. Bu açıdan film, izleyiciye de kendi hayatlarını gözden geçirerek, bireysel özgürlük ile toplumsal kabullenme arasındaki dengeyi sorgulatır.
Film, hem duygusal hem de görsel açıdan izleyiciyi sarıp sarmalayan, insanın yüreğinde sıcaklık bırakan bir hikaye bırakıyor ortaya. Hayatın en beklenmedik anlarında bile bir ışık bulmanın mümkün olduğunu fısıldayan bu öykü, izleyen herkesin kalbine dokunacak samimiyette bir yapım olmuş. İzlemeyenlerin izlemesini tavsiye ederim iyi seyirler…