Çağan Irmak'ın yönetmenliğini yaptığı Issız Adam (2008) filmi, Türk sinemasının unutulmayan, romantik dram filmleri arasında yer alıyor. Film, modern şehirde yalnızlaşan iki insanın karmaşık ilişkisini anlatırken, izleyicileri aşk, fedakarlık ve kayıplarla dolu bir hikayeyle de baş başa bırakır. Hikaye, İstanbul'un kalabalık ama duygusal anlamda "ıssız" atmosferinde geçiyor. Filmin adı da, ana karakterlerin içsel yalnızlığını yansıtırken, arayışların, kaybedişlerin insanlarda bıraktığı derin yaraları da betimliyor. Filmin başrollerinde Melis Birkan (Ada) ve Cemal Hünal (Alper) yer alıyor. Filmin geri kalan oyuncu kadrosunda ise Yıldız Kültür, Şerif Bozkurt, Gözde Kansu, Aslı Aybars, Goncagül Sunar ve Veda Yurtsever gibi oyuncular rol almışlardır.
Filmde Cemal Hünal'ın canlandırdığı Alper, 30'lu yaşlarında, İstanbul'da yaşayan, başarılı bir şef ve restoran sahibidir. Alper çekici bir adam gibi görünse de, iç dünyasında derin bir yalnızlık ve bağlanma korkusu taşıyan bir karakterdir. Melis Birkan'ın oynadığı Ada karakteri ise, kendi dükkanında, el emeğiyle ile çocuk kıyafetleri dikip satan, hayata romantik bir perspektiften bakan, sıcak ve sevecen bir genç kadındır. İkili, tesadüfen karşılaşır ve aralarında hızla, güçlü bir aşk doğar. İki karakterin yollarının tesadüfen kesiştiği hikaye de geçmiş travmalar, ilişkilerinin inişli çıkışlı bir hal almasına neden olur.
Filmdeki ana tema aslında bana göre; aşkın sadece iki insan arasında bir bağ değil, aynı zamanda bireyin kendisiyle yüzleşmesi için de bir araç olduğudur. Alper'in bağlanma korkusu ve geçmiş travmalarının Ada ile olan ilişkisini etkilemesi, şehirdeki duygusal bağların ne kadar kırılgan olduğunu gösterir. Ada ise sevgi dolu bir karakter olarak, bu yalnızlığı aşmaya çalışsa da sonunda o da Alper'in içsel korkularına yenik düşer. Bu tema, iç dünyasındaki ayrıntıları ve hayatın kaçınılmaz acılarını sorgulamalarına yol açar. Şehrin hızlı temposu ve bireyselliği vurgulanırken, insanların birbirlerinden uzaklaşmasının ardından bu mesafeyi tekrar aşmanın ne kadar zor olduğunu izleyiciye hissettirir.
Teknik açıdan da Issız Adam , duygusal yoğunluğu artıran bir sinematografi ve müzik kullanımıyla da dikkat çekmiştir. Gökhan Tiryaki'nin görüntü yönetmenliği, İstanbul'un mimarisini ve melankolik yanlarını bir araya getirirken, izleyicinin de karakterlerle daha kolay duygusal bağ kurmasını sağlamıştır. Film de, yakın plan çekimlerle karakterlerin yüz ifadelerine odaklanarak, onların iç dünyasına girmemiz sağlanmıştır. Ayrıca Çağan Irmak'ın senaryosunda, gündelik hayatın diyaloglarının bolca olması gerçek anlamda filme oldukça samimi bir hava da katmıştır.
Filmin çekimleri, İstanbul'un Beyoğlu ilçesi civarlarında çekilmiştir. Bu mekanlar, filmin atmosferine uygun birer fon oluşturmuş ve modern şehir ortamının karmaşıklığını, yalnızlığını görsel olarak da desteklemiştir. Özellikle sokak araları, antikacı dükkanları ve restoran sahneleri, karakterlerin duygusal durumlarını gösteren doğal bir fon işlevi görmüştür diyebiliriz. Bu anlamda mekan seçimleri, Çağan Irmak'ın hikayesi ile görüntü arasında oldukça ilintili bir uyum kurmuştur.
Filmin başarısı, Çağan Irmak'ın hem yönetmen hem de senarist olarak ortaya koyduğu incelikli çalışmaların bir ürünüdür. Issız Adam, izleyiciye sadece bir aşk hikayesi anlatmakla kalmamış; aynı zamanda modern şehir insanının yalnızlığını, korkularını ve duygusal yönleri üzerindeki olumsuz etkilerini de gözler önüne sermiştir. Özet olarak, Issız Adam filmi, bir ilişki üzerinden bireysel korkuları ve toplumun dayattığı yalnızlık hissini işlerken, sevgi ve bağlılığın bu korkuları nasıl değiştirebileceğini de sorgulamıştır. Aşkın güzellikleri ve zorluklarını modern yaşamın karmaşıklığıyla harmanlayan bir yapım olarak Türk sinemasında önemli bir yer de edinmiştir. Filmin çekim tarihi üzerinden 16 yıl geçmiş olsa da, filmdeki karakter özellikleri ve konusu, sadece bir dönemle sınırlı kalmayıp, daha sonraki kuşaklara da hitap eden bir evrensellik taşımaktadır. Sinematografik başarısı, etkileyici müzikleri ve derinlikli senaryosuyla film, izleyenlere uzun süre unutamayacakları bir hikaye bırakmıştır.