Roman Polanski'nin 1999 yapımı "Dokuzuncu Kapı" (The Ninth Gate) filmi, hem yönetmenin sinema dilini hem de edebiyat dilini, din ve bilimin kapsamı dışında kalan doğaüstü inançlar gibi temaları ustalıkla kullanarak, harmanlamasıyla oluşturduğu bir filmdir. Film, Arturo Perez Reverte'nin "TheClub Dumas" adlı romanından uyarlanmıştır. Gizem, gerilim ve doğaüstü unsurları iç içe geçirerek bir anlatı oluşturmuştur. Başrollerinde Johonny Deep, Lena Olin, Frank Langella, Emanuelle Seigner gibi oyuncular yer almışlardır.

Dokuzuncu Kapı filmi, nadir bulunan kitapları araştıran ve değerlendiren bir uzman olan Dean Corso'nun (Johnny Depp) etrafında döner. Corso, gizemli bir kitap koleksiyoncusu olan Boris Balkan (Frank Langella) tarafından, "Gölgeler Krallığı'nın Dokuzuncu Kapısı" adlı kitabın gerçekliğini araştırmak üzere görevlendirilir. Bu kitap, Şeytan'ın kendisi tarafından yazıldığına inanılan ve doğa üstü bilgiler içeren nadir bir eserdir. Corso, kitabın diğer iki kopyasını incelemek için Avrupa'yı dolaşırken, kendini ölümcül bir oyunun içinde bulur. Aslında filmin öykü yapısı, klasik bir dedektif hikayesini andırır, ancak burada dedektif, doğaüstü unsurlar ve sırlar peşindedir. Corso'nun kitaplar üzerindeki araştırmaları, onu tehlikeli ve gizemli bir dünyanın kapılarına götürerek izleyicileri hikayeye daha çok bağlayabilmiştir.

Dean Corso karakteri, Johnny Depp'in soğukkanlı ve biraz da alaycı performansıyla hayat bulmuştur. Corso, başlangıçta sadece paranın peşinde olan bir karakter gibi görünse de, hikaye ilerledikçe daha derin ve karmaşık bir kişilik sergiler. Filmin ilerleyen bölümlerinde, Corso'nun kitaplara ve doğaüstü olaylara olan ilgisi, kişisel bir takıntıya dönüşür. Boris Balkan karakteri ise, Frank Langella tarafından canlandırılmış ve filmdeki ana kötü karakterdir. Boris Balkan, güç ve bilgi peşinde koşan, karanlık bir figür olarak öne çıkar. 

Ancak filmin sonunda Balkan'ın gerçek niyetleri ve amaçları ortaya çıktığında, karakterin derinliği daha da belirginleşir. Filmde ayrıca Lena Olin tarafından canlandırılan Liana Telfer ve Emmanuelle Seigner'in canlandırdığı gizemli kadın karakter de önemli rollere sahiptir. Bu karakterler, Corso'nun yolculuğunda karşılaştığı tehlikeleri ve tuzakları temsil eder niteliktedir. 

Dokuzuncu Kapı filminde, doğa üstü olaylar ve kitaplar merkezi temalardır. Film, insanın bilgiye ve güce olan açlığını ve bu arayışın tehlikeli sonuçlarını işlemeye çalışmıştır. Şeytan ve şeytani ritüeller, filmin gizemli atmosferini pekiştirmiştir de diyebiliriz. Kitaplar, filmde sadece bilgi kaynağı olarak değil, aynı zamanda güç sembolü olarak da işlev görür. Corso'nun elinde tuttuğu kitap, onu hem fiziksel hem de manevi bir yolculuğa çıkarmıştır. Kitapların içindeki semboller ve illüstrasyonlar, filmin anahtar unsurlarından biridir ve izleyiciye sürekli olarak gizemli ipuçlarını göstermiştir.

Roman Polanski, bu filminde karanlık ve gotik bir atmosfer yaratmada ustalığını bir kez daha kanıtlamıştır. Filmin çekimleri, Avrupa'nın çeşitli yerlerinde gerçekleştirilmiş ve bu mekanlar filmin atmosferine büyük katkı sağlamıştır. Özellikle eski ve görkemli kütüphaneler, antik kitaplar ve gizemli mekanlar, filmin görsel dilini zenginleştirmiştir. Polanski'nin yönetmenlik tarzı da, gerilim yaratmada ve izleyiciyi film boyunca merak içinde tutmada etkileyici olmuştur. Film, yavaş ama sürekli bir tempo ile ilerler ve her sahnede gerilimi bir kat daha artırmıştır. Polanski, filmde sahneleri ustalıkla yöneterek, izleyiciye Corso'nun hissettiği tedirginliği ve merakı oldukça iyi yansıtmıştır. Filmi izleyenlerin getirdiği en büyük eleştiri ise birkaç kavga sahnesi gibi sahnelerin teknik olarak inandırıcı bulunmaması olmuştur.

Özetle Dokuzuncu Kapı, Roman Polanski'nin sinema kariyerinde önemli bir yere sahip olan ve izleyiciyi farklı bir yolculuğa çıkaran etkileyici bir yapımdır. Güçlü karakterler, derin temalar ve ustaca işlenmiş bir öykü yapısı ile sürükleyici bir film olmuştur. Polanski'nin yönetmenlik becerisi ve Johnny Depp'in performansı da, filmi akılda kalıcı kılan bir unsur olmuştur. "Dokuzuncu Kapı", sadece bir gerilim filmi değil, aynı zamanda insanın bilgiye olan açlığının ve bu arayışın tehlikeli boyutlarının ele alındığı derin bir anlatıdır da diyebiliriz. İyi seyirler...