Yılmaz Güney'in sinema tarihindeki önemli eserlerinden biri olan "Sürü", Türk sinemasının kült yapıtlarından biridir. 1979 yılı yapımı bu filmin senaryosunu Yılmaz Güney yazmış, Zeki Ökten yönetmiştir. Oyuncular; Tarık Akan, Melike Demirağ, Tuncel Kurtiz, Yaman Okay, Levent İnanır, Meral Niron, Erol Demiröz, Savaş Yurttaş, Şener Kökkaya, Fehmi Yaşar, Göktürk Demirezen, Şuayip Adliğ, Ekrem Erkek, Resmiye Yılmaz, Cemile Talan ve Zeliha Bekan'dır.
    "Sürü" filmi Yılmaz Güney'in toplumsal konulara dair derin bir içgörüye sahip olduğunu bir kez daha gösterdiği bir filmdir. Film, doğu Anadolu'nun zorlu ve çetin yaşam şartlarında geçen bir hikâyeyi anlatır. Konar göçer bir aşiretin reisi olan Hamo, (Tuncel Kurtiz) aşiretin sözü geçen büyüklerindendir. Oğlu Şivan (Tarık Akan) kavgalı oldukları düşman bir aşiretin kızı Berivan (Melike Demirağ) ile evlidir. Berivan hastalığı nedeniyle hiç konuşamaz. Dili tutulmuştur. Hamo, gelini Berivan'ın uğursuz olduğuna inanıp, oğlu Şivan'ın ondan boşanmasını ister.  Baba-oğul sık sık tartışırlar. Bu arada gittikçe kötüye giden para durumları ve hayvancılık işleri, onları koyunlarını satmak üzere Ankara'ya gitmeye zorlar. Trenle yola çıkılır. Başkent Ankara'ya gelindiğinde olaylar hiçte ummadıkları şekilde gelişir. 
    Film, göçün getirdiği sıkıntıları, yabancılaşmayı, aidiyet duygusunu ve aile bağlarını derinlemesine işler. Filmin atmosferik yapısı ve güçlü görsel anlatımı oldukça dikkat çekicidir. Zeki Ökten'in yönetmenlik becerisi, filmi gerçekçi bir şekilde sunarken aynı zamanda duygusal derinlikleri de vurgular. "Sürü", sadece bir göç hikâyesi değildir; aynı zamanda insanlık, umut, fedakârlık ve aile bağları üzerine derin düşüncelere yol açan bir dramdır. Yılmaz Güney'in senaryosu, gerçekçi diyaloglar ve etkileyici karakter derinlikleriyle doludur. Film, insan doğasının karmaşıklığını, toplumun çelişkilerini ve bireyin içsel çatışmalarını ustalıkla ele alır. Şivan'ın çevresindeki insanlarla olan ilişkileri ve onun iç dünyasındaki sorgulamaları, filmi daha da zenginleştirir.
     Zeki Ökten'in yönetmenlik becerisi de filmi, estetik bir güzellikle harmanlar. Sürükleyici kurgusu, atmosferik mekanları ve sinematografik görüntüleri, filmi daha da etkileyici hale getirir. Ökten, Güney'in senaryosunu hayata geçirirken, karakterlerin duygusal derinliklerini ustaca yansıtması da izleyicilerin filmle bütünleşmesini sağlar. 
    Filmde 1979 yılındaki Ankara'nın  Görselleri oldukça dikkat çekicidir. Ulus, Sıhhiye, Kızılay Gaziosmanpaşa gibi yerler, mekan olarak bolca kullanılmıştır.  "Sürü", Türk sinemasının sosyal gerçekçilik akımının önemli bir örneğidir. Film, toplumun kenarında kalan, ezilen ve umutsuzluğa kapılan insanların hikayesini anlatırken, aynı zamanda adalet, eşitlik ve insanlık değerleri üzerine de filmi izleyenleri derin düşüncelere sevk eder.
    Oyuncu performansları da "Sürü"nün gücünü artıran önemli unsurlardandır. Başta Tuncel Kurtiz olmak üzere Tarık Akan, Melike Demirağ, Yaman Okay ve Levent İnanır olmak üzere bütün oyuncular, olağanüstü bir performans sergilermişlerdir ve izleyicilerin filmle duygusal bir bağ kurmasını sağlamışlardır. 
    Sonuç olarak, Yılmaz Güney'in senaryosunu yazdığı ve Zeki Ökten'in yönettiği "Sürü" filmi, Türk sinemasının en önemli eserlerinden biridir. Güçlü senaryosu, etkileyici oyunculukları ve başarılı yönetmenliği ile film, toplumsal sorunlara odaklanan bir başyapıt olarak kabul edilir. "Sürü", hem Türkiye'de hem de uluslararası arenada tanınan ve takdir edilen bir film olmuştur.